Lise 1'de yaşanılan intibak süreci ve tüm zorluklar, Lise 2'nin başlamasıyla beraber son bulmuş görünüyordu.
Şimdi sıra, bulunduğum ortamı tanıma ve kendime yeni çevremde bir yer edinebilme çabasına gelmişti....
Daha önce fırsatını bulamadığım ;
Ben neredeyim ?, Bana ne oldu?, Ben kimim? gibi soruların hepsi cevaplanmayı bekliyordu...
Bu günlere birebir tanıklık etmiş bir arkadaşım da vardı...
Özge...
İstanbul'a taşındığımız ilk gün tanıdığım, ilk akranımdı...
Sebebi, sadece sınıf arkadaşım olmakla kalmayıp aynı zamanda oturduğum Apartmanda da komşum olmasıdı.
Kendisi de benzer bir geçmişe sahip olarak, İlkokul'u Baba'sının görevi dolayısıyla Washington DC'de tamamlayıp, Ortaokul'dan itibaren eğitimini İstanbul'da sürdürüyordu...
Sanki bana refakat etmekle görevlendirilmiş, Koruyucu Meleğimin bana bahşettiği ilk kişiydi...
Öyle olduğunu düşünüyorum çünkü, henüz 1 yıl evvel hizmete geçmiş olan Koç Özel Lisesi'nin o sıralarda sadece Orta hazırlık, Orta 1 ve Lise Hazırlık, Lise 1 sınıfları vardı ve toplamında 400 kişiydik.
İstanbul Nüfusunun o yıllarda 7-8 milyon olduğunu düşünürsek, Özge ile aynı Okula ve Sınıfa iştirak ederken, aynı Apartmanı da paylaşmamızın olasılığı oldukça zayıf bir ihtimaldi...
Dünya küçük olabilir ama inanın İstanbul o sıralar Koç'lulara göre çok büyüktü :)
Hele benim için keşfedilmemiş bir Yeni Dünya kıvamında idi...
Lise 1'in acısını Lise 2'de suç ortağımla beraber fena çıkaracaktık tabi :)
Bunun ilk emareleri, başarıyla sonuçlanan bütünlemelerimin ertesinde Yaz'ın başlamıştı...
Özge ile Sınıf ve Apartman birlikteliğimiz, ailelerimizin Marmara Ereğli'sinde aynı siteden aldıkları Yazlıklarla da birkez daha taçlandırıldı....
Aman allahım... Okul'un açılmasına 2-3 hafta kala ne azmak!!!
O yıl, yazlık konseptini yeni keşfettiğimizden ve ailemiz bizi Kartal gibi gözetlediğinden olsa gerek, azmak konusunda performans gösterememiştik ancak bütünlemelerimden sonra ailemin, beni Özge'lere emanet ederek İngiltere'ye 1 haftalığına gitmesi bir içim su gibi geldi ikimize ;)
Tabiki bu fırsatı tepmeyip Özge ile benim evde kalıyorduk...
Ne de olsa aynı apartmandaydık ve Annesi Filiz teyze, birkaç kat üstümüzde bize göz kulak oluyordu...
Ne olabilirdi ki yani 1 haftada ?
Başımıza ne gelebilirdi ?....
Ne gelmedi ki ?.... :))))))
Gerçi Özge'nin annesi Filiz teyze oldukça uyanık bir hatun olup bize fazla göz açtırmazdı ama biz yinede bir fırsatını bulur fırlamalık yapardık yada yaptığımızı sanardık, orası belli değil.
Koskoca ev bizim oyun bahçemize dönüşüverdi birden ve aramıza yeni arkadaşlar da katıldı...
Aslı ile Pelin...
Su savaşları mı dersiniz ?
Yemek pişirme denemeleriyle tava yakmalar mı ?
İçkileri karıştırıp kusmalar mı ?
Anahtarı unutup kapıda kalmalar mı ?
Gözümüzde pek büyüttüğümüz Cine 5'in geçici 'Kırmızı Nokta' kuşağı aboneliği siparişi mi ?
( Annemler seyahatten dönmeden aboneliği sonlandırabileyim diye canım çıkmıştı... Oysa o dönem 'Erotik Film'in anlamı ; Mayo giyip danseden aptal bir kadınla öpüşüyormuş gibi yapan Eskimo kılıklı bir adamdan ibaretti.... Uzuv muzuv görünmez, hatta nemelazım bir kaçak olursa diye belli bölgeler, bugünlerde aşina olduğumuz Sigara sansürüne maruz kalırlardı... Çiçekli olanından değil tabi, çok şükür :) )
Ne acaip değil mi ? Cinsellik konusunda, 25 yılda bırakın ülkemiz bi kenara, Dünya'nın kaydettiği aşama çok enteresan.... George Michael'dan ''I Want Your Sex'' parçası 1980'lerin ortalarında yasaklanmıştı İngiltere'de... Şimdilerde adam NY polisiyle Umumi Tuvalette basılmasının klibini yayınlayabiliyor oysa...
Pardon pardon !!! :)
Nostalji yapalım diye klibi link'leyecektim ancak klibin GERÇEK VERSİYONUUUUU
maalesef 'ÜLKEMİZDE' YAYINLANAMIYORMUŞ !...
Sansürlenmiş yani :) Sürpriiiizzzzzzz !!!
Neyse canım sorun yok !
Onun yerine bu klibin TSE belgeli versiyonunu ekliyorum!!!
Haydi bakalım hobaaaaaaaaaa !!!!! ;
DEVAMI YARIN UMARIM...... FENA GAZLANDIM >>>
Hoşçakalın.....